Sevilen biri olmak. (piskoloji-yaşam)

Bu konuyu diğer bölümüne açmamın sebebi, sağlıktan sıyrılmış ama bir ucundanda tutmuş bir konu olmasıdır. Bir çok insanda beğenilme, sevilme, ilgi alaka görme gibi insani arzular görüyorum. Bu konu da düşüncelerimi anlatmak düşüncelerinizi dinlemek isterim. Neticede tartışarak, anlatarak ve anlayarak bir sonuca varmak mümkün. Sencesi ve bencesi olan bir konu olduğu açık. Buyurun değerlendirelim.

Herkes tarafından sevilen bir insan olmayı istemek, bana biraz zorlu bir yol gibi geliyor. Fakat neden olmasın? Belkide kaderde kısmette varsa, buda yaşanacaktır. Eğer ki böyle bir arzumuz varsa, bir kaç tavsiye vermek isterim. Bütün insanlar tarafından sevilmek isteyen biri, ilk önce kendi çevresinde ne kadar sevilen biri olduğunu gözlemlemeli. Dürüst biri olmalı ve yalan söylememeli. Olgun biri olmalı diyemem, çünkü herkes tarafından sevilmek söz konusu ise çocuksu insanları seven insanlar da vardır. İşte bu yüzden aslın da ilk önce, sevdiklerimizin bizi sevmesini sağlamak faydalı bir adım olacaktır…

Ve bazı piskolojik durumlar vardır. Alışkanlıklar. İnsanları sizden soğutan huylarınız. Bunları kabul etmesi zordur, bakması ve görmesi de öyle. Bu durumları iyi gözlemlemeli ve kabul edilmelidir. Bir söz vardır çok severim Sorunu görmek çözmenin yarısıdır diye. Ben çok genel ve uç örnekler vermek istiyorum. insanların sevmediği ve itici bulduğu huylar konusunda. Bence diye anlatacağım ancak benim gibi düşünen bir çok insanın düşüncesini aktarmaya çalışacağım sizlere.

Beni en çok rahatsız eden hareketlerden bir tanesi: sürekli kendini anlatan insanlardır. Bu piskolojik bir durummu bilmiyorum, ancak bazı insanlar nedense sürekli kendinden bahsediyor. Yediği yemek, giydiği ayakkabı, taktığı gözlük vs beni alakadar etmeyen her şeyden bahsediyorlar. Ben su içtim desem, ben şu marka suyu içiyorum diyecek insanlarda tanıdım. Ben bu gibi insanları sadece benim değil toplumun da sevmeyeceğini düşünüyorum.

Çok fazla gülümseyen insanlarıda, sürekli somurtkan insanlarıda pek sevemiyorum. Bir kişi traji komik bir olayda olsa üzüntüsünü anlatıyorsa, sürekli gülerek dinlemek rahatsızlık verici bir durum. Tam tersi bir insan size neşeli bir anısını anlatırken somurtarak dinlemekde yanlış bir hareket. Bunun bir orta yolu var elbet. O çizgiyi farketmiş ve orta dereceyi tutturmuş insanların, daha çok itibar görüp, daha çok sevilen insan olacaklarını düşünüyorum.

Kin ve öfke dolu insanlarıda pek sevemiyorum Adımız miskinlik bizim, düşmanımız kindir bizim. Biz kimseye kin tutmayız. ne güzel demiş Yunus Emre. Öfkesini kontrol edemeyen, bir dokunsan bin ah işittiren insanlarla, orta yolu bulmak sahiden çok zor. Sizi anlamayan sizi kırabilir. Sorun bir başkasında iken, sizde gibi hissetmenize yol açabilir. Bu yüzden öfkesini kontrol edemeyen insanlar, kırıcı ve yıpratıcı olduğu için toplum tarafından pek sevilmemekte.

Çevremizde öyle insanlar varki, sebebini bilmediğim bir sorunla mücadele ederler. Bu insanların sorunu, kimsenin mutlu olmasını istememeleridir. Bu piskolojik bir durum bence. Aşırı kıskançlık hissiyatı da olabilir. Ancak bu gibi insanlarında toplumda sevgi ve saygı görmesi çok zor geliyor bana.

Olumsuz düşünen insanlarlada pek uyum sağlanamıyor. Sürekli bize piskolojik baskı yapan birinin olması gerçekten rahatsızlık verici. Ben her zaman olumlu düşüncelerden keyif alırım. Soruna değil çözüme odaklı yaşamaya çalışırım. Gülü seviyorum ama dikeni var, elime batıyor. Hem çabuk soluyor. Sürekli su vermek lazım bir de güle. Bizim musluk suyuda pek kirli. Gibi düşünmek yerine, gülü seviyorum. Dikeni batmasın diye dikkatli tutuyorum. Solmayan çiçekmi var canım, ne var çabuk doluyorsa, gibi düşünen insanlar toplum da sevgi görürler.

Biraz sağlık dışı ama psikolojinin bir ucundan tutmuş bir konu oldu. Umarım okuyan herkes keyif almıştır.

Sağlıcakla kalın, keyifli forumlar :slight_smile: