Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği Uykuda Görülen Solunum Bozuklukları Horlama Ve Uyku Apnesi

merhaba. uyku teknisyeninin sunumuyla yapılacak olan etkinliğimize sizi de davet ediyorum: http://sesanltd.com.tr/uyku-teknisyeninin-gozunden-uyku-apnesi-nasil-degerlendirilir-ucretsiz-egitim-28-09-2019/

Salı günü kulak boğaz burun uzmanı prof dr.H.T 'yi ziyaret ettim. Tam 1 saat uyku durumumu ve maske kaçağını konuştuk. yaptığı muayyenede benim tezimin doğru olduğunu ancak basınçlı havanın konkalardan geri tepmediğini , sorunun tamamen dil kökünden geldiğini, burnumdan çok rahat nefes aldığımı tıkanıklığın dil kökünün uyku esnasında sarkarak hava pasajını kapattığını ve bu nedenle de maskenin basınçlı havanın bu pasajdan rahat geçemiyerek geri teptiğini bu sebeple maske kaçağının oluştuğunu anlattı.Teşhis çok isabetliydi.Ancak tedavi o kadar da kolay olmayacağına benziyor.İlk tavsiyesi otomatik cpap kullanarak darlığı açaçak bir basınçı elde etmek şeklindeydi.Ancak kendinden evvel gittiğim doktorlar! basınç artırmanın santral apne oluşumuna neden olduğunu söylediğimde o zaman yüzü koyun yatabilirsem onu ya da ağız aparatlarını denememi tavsiye etti.Ameliyata hiç girmedi bile. Zannederim 3 yıl içinde 14 değişik pap denenen 6 uyku doktoruna giden ve 4 uyku testinden geçmiş ve tedavisi yapılamamış böyle bir hastanın başına dert alabileceğini anladı. Zaten ben de ameliyatı hiçbir zaman düşünmemiştim.6 adet uyku doktorlarına gittim hiçbiri böyle bir dil kökü sorunundan bahsetmedi. Şu anda şok durumdayım. Tedavi şekillerin deneyeceğim. Eğer konfor sağlarsam uyku tıbbına ait düşüncelerime bunları ekleyeceğim. Zira yakında uyku bloğu açıp karşılaştığım olayları bu işle meşkul olan satıcılara,doktorlara ,teknisyenlere ve en mühimi hastalara anlatacağım. Hayli ses getireceğini söyleyebilirim.Beni izlemeye devam etsinler.

Uyku seminerini izledim. Anlatıcının uyku teknisyeni olup olmadığını bilmiyorum. seans esnasında bazı sorular sordum.Ancak benim sorularıma devam etmem gerekiyor eğer mümkünse benimle iletişimi sağlayabilirmisiniz.Zannederim mesleki hayatında hiç görmediği ve duymadığı sorular sorabilirim…Bu da hem kendisi için hem de benim için çok yarar sağlayacaktır.Benim sorularıma uyku doktorları cevap vermiyorlar veya veremiyorlar.Oysa ben sorularıma karşılık verilerek uyku sorunlarımın ne olduğunu anlamam gerekiyor. Teknisyenlerin belki de birçoğu uyku doktorlarından daha fazla bilgili olabileceğini zannediyorum.Evvelki yazımda kbb doktoruna gittiğimi vre doktorun dil kökünün hava pasajını kapadığını bu nedenle de basınçın geri dönrek kaçak yaptığını söyledi.Önceleri inandırıcı geldi. Hemen uygulamaya geçtim Geniş bir lastik kordonunun ortasını dilin geçiçeği kadar bir yuva açtım.Dilimi buradan sokup sıkıştırdım.Arkadan da bağladım. . Bu durumda cpap da kullandım.Dil 3 santim ağzımın dışında olduğundan dilin arkaya kayarak hava pasajını kapatması asla mümkün değildi. sonuçda hiçbir değişiklik olmadı.Madem dil kökü sarkarak hava pasajını kapıyor ve bunun yanında maske basıncı geri tepiyorsa uyku apnesinin esas nedeni de buysa . Sabah baktığım hafıza kayıtlarındaki uyku patientlerinde hem maske kaçağını hem de uyku apne değerlerini gördüm. Başkasının yapmasını tavsiye edemem.Çünkü onlar benim kadar tecrübeli olamazlar.Ben şimdiye kadar ve belki de gelecekte uyku tıbbının yani uyku doktorlarının görmesi mümkün olmayan bir uyku apnesi hastasıyım.

Eğitimde sunum yapan uyku teknisyeninin e-posta adresi tarafınıza gönderilmiştir. Kendisiyle iletişime geçebilirsiniz.

uyku teknisyeni ile yapığım mesajlaşmada bana ‘‘durumumun çok karışık olduğunu ve bu durumun ancak çok deneyimli ve bilgili olan bir dr.tarafından cevaplanabileceğini’’ söyledi.Sesan şirketinin yapılandırdığı bu sitenin amacı uyku sorunu olan kişilerle irtibat kurup onlara yardım etmek ve tecrübelerinden yararlanarak yardım almaktı.Ancak site çok uzun zaman hayatta kalmasına rağmen başka kişlerin girmediği veya rastlayamadığı yalnızca benim başımdan geçen hazin olayların anlatıldığı bir bloğa döndü. Bu nedenle de Uzun zamandır bu blokda yazı yazmıyorum. Diğer bir Sebebi de Facebook sitesinde ‘’ uyku apneleri hastaları bilgi paylaşımı ve yardımlaşma grubu’'adındabir blog kuruldu. 20 yılı aşkın uyku apnesi nedeniyle bu hastalıkla igili çeştli çalışmalarımı ve düşüncelerimi bu blogda değişik bir kullanıcı adı ile
hastalara yardımcı olmayı çok gerekli gördüm. Hastaların çok büyük çoğunluğunun uyku apnesi konusunda ve bu hastalığın tedavisinde tam bir bilgi sahibi olamadıkları izlenimi aldım. Bunun yanısıra kullanılacak cihazlar hakkında da gerekli bilgileri tam anlamıyla bilmediklerini gördüm. Bu siteye gireli 1 aydan fazla bir zaman geçti bu bloga girenlerin 45 ve altı yaş olması dkkatimi çekti. Bu da gençlerin daha fazla internet kullanmasının bir sonucuydu.Bu da uyku apne sorunun erken yaşlarda meydana geldiği çok yaygın olduğu gerçeğini ortaya koyuyor.
Çok kuvvetli bi ihtimal olacak, genç yaşlada cpap kullanarak bir ömür boyu yaşamanın sonuçu olarak cpap kullanmanın yerine ameliyat olmanın tercih edildiğini gördüm. Hastaların neredeyse tamamına yakını ameliyat olup kurtulmayı ümit edenlerdi. Ameliyat hastalar arasında çok merak edilen ve konusu yapılan iletişimleri kapsıyordu… Genellikle yukarıdada işaret ettiğim gibi yaşları çok genç olan uyku apnesi hastalarının hayat boyunca cpap ve maskeye mahkum bir hayat sürmelerini verdiği endişe ister istemez onları ameliyata zorluyordu.
Hastaların tamamına yakını polisomnografi ve titrasyon testlerrinden bilgi sahibi olmadıkları açıkca belli oluyordu.Bu testleri çok sık anlatmaya çalıştım. Başından 4 uyku tetkiki 7 uyku doktoru ve 14 değişik pap kullanıp da apne durumu teşhis ve tedavi edilemeyen bir hasta için edindiğim tecrübeleri başka hastalara yardımcı olarak kullanacağımı hiç aklıma gelmezdi.Uyku testlerinde görülmeyen Change-Stokes solunum bozukluğunun hem de çok yüksek oranda paplarda çıkması karşısında başta doktorlar,cpap satıcıları, Amerikadaki uyku lebaratuarları ve gerek test gerekse de tedavi amaçla cihazlarını kullandığım Respironics firmasının üst yekilileri bu konuda açıklama yapmak bir yana gönderdiğim mesajlara bile cevap vermeyrek benimle iletişimi, kesmeleri karşısında özellikle uyku doktorlarına karşı güvenim kalmadığından ve benim sorunumu çözeceklerine inanmadığımdan tedavinin kendi kendime yapılması zorunluluğula karşı karşıya kaldım. Şu anda bu durumdayım.
Hastaların çoğunun şikayeti doktorlardandı. Polisomnografi ve titrasyon bittikten sonra çıkan sonuçu raporlayan doktorlar hastaların bundan sonra ne yapması gerektiğinin hastalara bilgi verilmemesini ayrı bir sorun olarak anlatıldığını gördüm. Siteye giren tüm uyku apnesi hastaları Devlet hastahanesinden veya SGK ile bağlantısı bulunan hastahanelerde tetkik yaptırdıklarını okudum… Başımdan çok geçtiği için doktorların bu ilgisizliğini özel doktorlarda olduğunu zannederdim. Meğer Devlet hastahanelerinde de hastayla ilgilenmek ,onlara yaptıkları teşhis ve tedaviyi anlatmak , tedavinin nasıl ve ne şekilde olunacağını bildirmek ,tedavi cihazının ne şekile temin edileceğini anlatmak gibi bilgilerin hastalara verilmediğine buna ek olarak en mühüminin hastaların durumunun takip edilmemesine dair şikayetlere tanık oldum. Doktorlar tarafından kullanılacak cihaz tesbit edilip de hasta tarafından kullanılmaya başladığında tavsiye edilen tedavinin gelişiminin takip edilmesi ve bu hususda hastalarla iletişimin devam etmesi çok önemliydi.Zaten siteye ilginin büyüklüğünden bu durumu hastaların birbirlerine sorarak öğrenmeye çalıştığı hemen anlaşılıyor.Bu siteye girdikten sonra hastaların polisomnografi ve titrasyon raporlarını görmek istedim. Raporları gördükten sonra sonra ilgimi çeken en önemli olayın titrasyon ve polisomnografi tetkiklerinde elde edilen bilgilerden yalnızca apne ve hipopne endeksleri ile horlamanın ve oksijen saturasyonun oynaklığı bunlara bakılmasıydı.Bunların dışındaki sensör verilerinin yazıldığı ancak hiç dikkate alınmadığıydı. ‘‘Mademki raporlamada bu kadar az değer , tedavi için verilecek cihazın tesbitini belli ediyor hastalara bu kadar kablo takılıp da da polisomnografiye ne gerek var.diye düşünmeden edemedim’’ Polisomnografinin uyku apnesinin teşhisinde ne kadar önemli olduğunu biliyorum. ancak uyku tetkiki sonunda çıkan raporlarda biraz evvel sözünü ettiğim verilere atıf yapılmaması ister istmez beni bu sonuça dikkatimi çekiyor. Bu bloka girip benim durumumu okuyan bir hasta ile şu anda yazışma halindeyiz. Özel bir hastahanenin uyku departmanında polisomnografi ve titrasyon olmuş ancak zannederim uyku teknisyeni ve doktorun bilgisizliği ve tecrübesiizliği ile olacak durumu hayli karışmış.Çok ilginiçtir yıllar sonra bu siteye böyle bir hastanın girmesi ve okuması sonucu bu sitede var olan benim mail adresimle iletişim kurması bende ‘‘yalnız ben değilmişim kanısı uyandırdı’’ bu kişi ile gerçek mail adresimle iletişim kurduğumdan burada isminden bahsetmenin etik olmadığını buna itiat edeceğimin kesin olarak bilinmesini beyan ederim. yazılarıma devam edeceğim.

Polisomnografi uyku tıbbı bakımından altın kural olarak kabul edilmektedir. Ancak insanlar her akşam aynı şekilde uyumazlar. Bu nedenle de uyku apnesi teşhisi için bir gecede yapılan polisomnografi ancak o gecenin oluşturduğu uyku parametrelerini verir. Belki hatta kuvvetle muhtemeldir ki birbaşka gece yapılan polisomnografi tetkikinde değişik uyku parametrelerini görmemiz mümkündür. Bu durumu daha iyi anlayabilmek için polisomnografi ve gerekiyorsa titrasyon testi sonucu recete edilen papların hafıza kartlarını uyku programlarına okutuğumuz zaman yaptığımız karşılaştırmada görebiliriz. Bu tesbitimi kendim kullandığım papın hafıza kartından çıkardığm parametrelerle anlatmaya çalışacağım.



Açıklama: yukarıdaki uyku loğunda tüm uyku parametreleri özellikle AHİ endeksi 0.27 gibi mükemmel bir sonuç alınmasına mukabil Altındaki uyku logunda parametreler çok kötü çıkmakda ve buna ilaveten de ahi değeri 27.77 olarak çok büyük bir değer olarak çıkmaktadır. Birkaç gün ara ile bu kadar AHİ değer farkı olmasının nedeni hakkında iletişim kurduğum tüm uzmanlar bu farklılık hakkında bir açıklama yapamamaktadır.Kişiler kanaatim odur ki bu paplarda solunumu algılamada bir üretim hatası olduğudur. Veya bende bir sorun vardır. Titrasyon bu cihazlarla yapıldığına göre yapılan titrasyonların da geçerliliği tartışmaya açıktır. Uyku tıbı bakımından düşünülecek en önemli konu bu olması gerekir.

2 gece sabahı cpap hafıza kartını uyku programına okuttuğumuzda 1.gece sabahı AHİ değeri 0.70 gibi çok olumlu bir değer çıktığında ‘’ demekki ben bu değerlerle uyamam gerekiyor dediğim ertesi günü aynı basınçla uyuduğunda sabah cpapın hafız kartını uyku programı yüklediğim bilgisayarı izlediğimde AHİ değeri yanında diğer uyku parametrelerin daha önceki değerlerle ilgisi olmadığı özellikle AHİ değerinin 24 gibi çok yüksek çıktığı görülmektedir. Bu değişik birbirleriyle ilgisi olmayan AHİ değerleri karşısında yukarıda da açıkladığım üzere bu cihazlara ve bu cihazlarla yapılan titrasyon tesleriyle sonuç alınması teşhis ve tedavi yapılması mümküm değildir.Buna rağmen yapılıyor olması tedavinin isabetini tesadüflere bırakmak demektir.Bu durumda sağlıklı bir sonuç alınabilmesi için bir hastaya birden fazla polisomnografi ve titrasyon yapılması halinde ancak gerçek teşhis ve tedavi konulabilir. Bir de uyku apnesi hastasında obsüriktif uyku apnesi yanında santral apne,komlex apne ,miks apne ve change-stokes solunum bozukluğu varsa durum daha da ciddiyet kazanmaktadır.

merhaba. detaylı paylaşımınız için teşekkürler.

1 Beğeni

En son kullandığım bipapst cihazından fayda görmediğimden tekrar yeniden sanki daha evvel uyku tetkikleri yapılmamışcasına polisomnografi ve titrasyon testlerine girmeye karar verdim. Ancak oluşan pandemi nedeniyle tüm uyku merkezlerinde uyku tetkiklerine ara verilmesi sonucu beklemek zorunda kaldım. Çaresiz olarak da enson tedavi amaçla verilen ve hiçbir olumlu sonuç alamadığım chazı kullanmaktan başka çarem kalmamıştı. Ancak bu aralar araştımaya ve okumalarıma devam ettim. .Tesadüfen yurt dışında 2 dolara satılan ve horlamayı ve apneyi ortadan kaldıran plastikden yapılmış bir aparat gözüme ilişti.Derhal sipariş verdim. Kısa bir süre sonra emziğe benzeyen ve yapılış itibariyle dili ağzın dışında tutan bir aparat evime gönderildi. cpap kulanmadan bu emziği uyumaya başlamadan ağzıma koydum. Alışma ve kullanım çok kolaydı.Yanıma ses kayıt cihazı koydum.Düzgün ve normal bir uyku sonunda sabah ses kayıt chazını dinlemeye başladım.Tüm kayıt içinde 1defa bile horlama olmamıştı. Bu çok büyük bir durumdu.Bu aparatın uyku esnasında dil kökünün sarkarak hava pasajının kapanmasını önlüyor ve bu sayede horlama hatta tıkanmayı da(obsüriktif apne) ortadan kaldırdığını düşündüm. ancak ben çok yorgun ve uykulu durumdaydım.Ayrıca solunumu incelediğimde periyodik yani Cheyne-Stokes solunumun tüm gece devam ettiğinini tesbit ettim. oysa bende periyodik solunum olmadığını 2 ayrı test belirtmişti.Ancak aradan 3 yıl geçti değişme olabilirdi. Son durumda tekrar testlere girerek yeniden bir teşhis ve tadavi yoluna gitmem için çok tecrübeli dr ve teknisyen aramaya başladım. İnşallah böyle birilerine denk gelir ve hayatımı karmakarışık eden bu uyku hastalığıma belki de çare bulanabilir .

uyku apmesi dendiğinde halk arasında tıkayıcı apne olarak tanımlandığını görüyoruz. Uyku apnesinin ne olduğunu ve tedavisinin de neler olduğunu yukarıdaki yazıdan kolayca anlayabiliriz.Ancak uyku apnesi bir solunum sorunudur .Bu sorunun bir de santral apne ,change-stokes ,miks apne ve komplex apne çeşitleri vardır. Bast uyku apnesinin tedavisi çok kolay ve basittir. Genellikle polisomnografi denilen bir tetkikle apne teşhis edilir. Ancak santral apne ve periyodik solunum denilen change-stokes solunumun teşhisi zordur ve tedavisi de ayrı bir sorundur. Herhangbir uyku teknisyeni tıkayıcı uyku apnesini kolayca taşhis edeblir.Tedavisi de de çok basittir. Hatta çoğu zaman bu hastalığın teşhisi için polisomnografiye bile gerek yoktur. Otomatik bir cpapla bir gece yatan bir hastanın sabahında cpapın hafıza kartından hastanın teşhis ve tedavisi çok kolay yapılır. Ancak hastada santral apne ,miks apne ve komplex apne varsa ve en önemlisi change-stokes solunum sorunu varsa bunun teşhisi ve Tedavisi hayli zordur. Bir kere bu hastalığı teşhis edebilecek uyku teknisyenin hem bilgili hem de çok deneyimli olması gerekir.Ne yazıkki ülkemizde uyku teknisyeni olmak çok kolaydır. Kısa bir kurs sonunda teknisyenlik ünanının kazanan ,tecrübe ve bilgisi yeterli olmayan bir teknisyenin tıkayıcı apne dışında hastada solunum sorunu varsa bunu teşhis ve tedavi etmesi pek mümkün değildir. Aynı durum uyku doktoru olup da tecrübe ve bilgisi yeterli olmayan doktorlar içinde söz konusudur. Yanlış teşhis yanlış tedaviye götürür.Hasta bilgisiz teknisyen ve doktorların elinde bir türlü uyku sorununa çare bulunmaz. Hasta sağlığına kavuşamadığından değişik dr lara gitmek ve defalarca uyku tetkikleriyle karşılaşmak ve çeşitli cihaz denemelerine maruz kalır. acemi uyku teknisyen ve doktorların deneme tahtasına uğramış olur… Uyku sorunu çeken bir hasta için en önemlisi tecrübeli ve bilgili bir uyku teknisyenine ve doktoruna rastlamasıdır. Bu hasta için büyük bir şanstır. Yoksa hali perişandır. Aynen benim gibi…

Yeni bir titrasyona giriyorum:Titrasyonda ben de santral apne ve change-stokes solunum olmadığı, benim bipap st kullanmam gerektiği raporlanıyor. ıpap 14 epap 8 ve EPM:12 olarak ayarları yapıyor.Ben kullanmaya başlıyorum. Ertesi günü başlayan ve halen devam eden aşırı bir uyku ve yorgunluk hali ile yaşamaya devam ediyorum. Genellikle hipopneler fazla çıkıyor ve gündüz uykulu ve yorgunum.Bu durum 4 yıla yakın bu şekilde devam ediyor.Bu durumu defalara doktora ve bu durumlardan anlayan cihazı satan deneyimli satıcıya bldiriyorum.Hiçbir sonuç alamayınca sorunu kendim çözmeye başlıyorum.Önce basınç ayarlarını değiştirerek bir sonuç almaya çalışıyorum.Ancak hiçbir sonuç alamayınca EPM denilen dakikada nefes adetini gösteren değeri 12 den sıfırlıyorum. Sabah hafıza kartını bilgisayara takdığımda AHİ nin sıfır olduğunu ve hiçbir apne veya hipopne göstermediğini görüyorum. Böylece diğer geceler de aynı sonucu alınca bu şekilde devam ediyorum.Demekki ben 4 yıla yakın yanlış teşhis ve tedavi sonucu yanlış cihaz kullanmışım.Bu uyku tıbbinin ülkede nekadar hazin durumda olduğunu ve yukarıda 149. mesajda ne kadar isabetli teşhiste bulunduğumu gösteriyor.

Philips Respironics uyku apne cihazlarının çok büyük bir çeşidi içinde ses yalıtımını önlemek için üretimde konulan köpüğün kansoreen yaptığı ve bu cihazları kullananların ne yapması gerektiği hakkında firmaca bütün dünyaya duyulan bir bildiri yayınladı.
Türkiye PHİLİPS firması da u cihazların satışını yasakladı. Bunu üzerne kullandığım Respironics marka cihaz kullanmamın mümkün olmadığın firmaya bildirdiğimde bana Weinmann Löwenstein Prisma cihazını yolladılar.
Bu cihazın proğramını da bilgisayara yükledim.İlk kullandığım gece ve onu takip eden gecelerin sabahında cihazın hafıza kartını proğramına okuttuğumda parametreler beni şaşırttı. Ahi 20 ve üzerinde çıkıyordu. Oysa Devamlı kullandığım Respironics’de ahi sıfır ve nadirende 0,50 nin altında çıkıyordu. Her 2 cihazın uyku loglarını firmanın destek bölümüne bildirdim.Onlar da bu farkı anlayamadılar. Ayrıca Respirıonics satıcısına da bu durum bildirdim.o da anlayamadı ve bu durumda 2 adet uyku apne cihazı arasında ne yapacağımı düşündüm. olabilecek kanser riskine rağmen AHİ değerini çok iyi gösteren Respironics cihazını kullanmaya devam etmek mecburiyetinde olduğuma karar verdim. İki cihaz arasında bu kadar fark nasıl olur anlamak mümkün değil.

2 yıl sonra yaptığım müracatla yeni bir Dream station cihazı tarafıma gönderıldı ve bendeki sistem one bipapst cihazıyla Weinmann Löwen prismast cihazı geri alındı.14 ağustos tarihinde yeni üretilen cihaz talebim üzerine bana verildi. Daha ilk kullanımda AHİ değerlerinde eski iade etiğim cihazla kıyaslanmayacak derecede çok yüksek AHİ değerleri çıkmaya başladı. Bu istenmeyen değerler bu satırları yazdığım güne kadar devam etti ve bundan sonra da devam edeceğini kesinlikle biliyorum. Bu ahi değerlerin bu denli yüksek çıkması konusunda uzun süre çalışma yaptım.Eski iade ettiğim sistem one cihazında change-stokes yani periyodik solunum menüsü yoktu. olmadığından uyku esnasında bu türlü bir uyku bozukluğunu görmem de mümkün değildi. Ancak Gündüzleri çok uykulu ve yorgun hissetmemin nedenini de anlamadım.Ancak yeni çıhazı kullanmaya başladığımda periyodik solunum menüsü çok yüksek değerler görünce ‘demek ki ben eski çihazla da periyodk solunum oluyormuşum ancak bunu göremiyormuşum’’ gerçeği ve düşüncesi ile karşı karşıya kaldım. Bu teşhisimde ne denli isabet kaydettiğimi anlamak için cihazı takmadan uykumu uyku boyunca ses kayıt cihazına aldım.Gündüz ses kayıt cihazının tamamını dinedim.Bu dinleme gün olarak uzun bir süremi aldı. Bir veya birkaç gecelik bir dinlemelerimin bende change-stokes olup olmayacağını anlamam pek isabetli olmayabilirdi. Bu dinlemelerimin sonucunda şu hükme vardım:‘’ ben uykumun bir bölümünde periyodik solunum oluyorum.‘’. O nedenle yeni cihazda periyodik solunum menüsünde csr ler çok yüksek çıktığından AHİ endeksi de yüksek gösteriyor. Yapılacak olan bir asv cihazı bulup bu cihazı daha evvel doktorun verdiği rapordaki basınçalarla kullanıp 2 gün veya daha üzun süre çıkan uyku loglarında durumu değerlendirip uyku doktoruna gidip bu hikayeyi anlatıp tedaviyi gerçekleştirmek isabetli olabilirdi…Doğrudan doktora gittiğimde yapılacak 1 gecelik polisomnogrrafide change-stokes solunum çıkmayabilir. Bunun sonucu titrasyonda da çıkmazsa hiçbir sonuç alınmıyabilinirdi.Çünkü ben her gece change-stokes olmayabilirim. Tetkikde de çıkmayabilir. Bu sebeple test amaclı Respironics veya resmed marka asv cihazı bulmaya çalışıyorum.Önce ben durumu inceleyeceğim… Teknisyenlere güvenim pek yok.Bu durumu daha evvelki yazılarımda anlatmıştım.

tecrübelerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim. yaşadığınız süreçlerle ilgili bizi bilgilendirmeye devam etmenizi rica ederim. paylaşımlarınızın birçok kişiye faydalı olduğuna eminim.

Philips Firması kansorejen köpük riski oluşan cihazları değiştiriyor.hiçbir risk taşımayan tam güvenli cihazlar gönderiyor. bu cihazların Türkiye’ye ne zaman geldiğini .kaç adet geldiğini bunları hastalara ve kullananlara ayrıca elinde bulunduranlara ne şekilde dağıtıldığını’’ ’’ bu marka cihazların satış yetkilisine
sordum bu satırları yazalı uzunca bir zaman geçmesine rağmen bir açıklama yapmadı.Eğer yeteri kadar cihaz gelmemişse Respironics’in marka yalnızca kanser riski taşıyan cihazları kullanan binlerde hasta belki de farkında olmadan kanser riskiyle mi yaşayacaklar?Siz bu konuda bilgi sahibi iseniz beni bilgilendirmenizi rica ederim.

Bence hipotezinizi test etmeye karar vererek doğru olanı yaptınız. Güvenilir bir yöntem kullandınız ve sonuçları hipotezinizi doğruladı.

2016 yılında kendini gösteren apne sorunum için muayyen aralıklarla 6 adet doktor gittim. 7 defada da uyku testlerinden geçtim. Bu uyku testlerini verdiği değerler sonucunda 6 doktor bende ghange-stoges solunum olmadığını bu nedenle de ASV dışında değişik basınçlarla ve cpap modlarıyla tedavi yoluna gittiler. Ancak 1 doktor bende periyodik solunum buldu ve ASV cihazıyla tedaviyi salık verdi. 2016 yılında ilk kullandığım cpapda change-stokes solunum Değerleri çıktı. Zaten bilgisayara yüklediğim programlar vasıtasıyla da çıkan uyku loglarında CSR ler görülüyordu doktorların biri hariç diğerleri bulamadığı CSR ler uyku loğlarında hem de büyük oranda devamlı olarak nasıl çıkar? ilk zamanları uyku apne konusunda çok bilgisiz ve deneyimsiz olduğundan bu konuda fikir beyan edecek veya soru soracak durumda değildim.Buna rağmen yine de doktorlara ve cihaz satıcılarına bazı sorular sormayı becerebildim… doktorlardan hiçbir açıklama ve ilgilenme gelmedi.cpap satıcısı da bu konuda gördüğü uyku logları karısında ancak şaşkınlıklarını ifade ettiler. Ancak kendisinin bilgisine güvendiğim bir satıcı bende change-stokes solunum olduğunda ısrar etti. Ancak 6 dr. bunun aksi yönünde tedaviyi raporlamışlardı. Kafam oldu karma karışık. Bu periyodik solunum bu gece dahil kadar tüm kullandığım cihazları uyku loglarında çıkmaya devam ediyor. yıllar bu sorunlarla geçti. Bu süre içinde halen devam eden yorgun ve uykulu olarak araştırma ve denemeler yaptım. doktorlarla ve cihaz satıcılarla iletişim kurdum gerekli yardım alamama rağmen kendi çabamla bu konularda bilgili ve tecrübeli bir durumda olduğumu zannediyorum… Her konuyu uyku ile ilgilenen Dr. Teknisyen ve cihaz satıcılarına sorabilirdim. Tabii cevap alabilirsem. Sahip olduğum bu donanımla en kısa zamanda bir uyku doktoruna giderek doktorun bu konuya belki çözebileceğini düşünmesinin mümkün olabileceğinin ümidi içindeyim. Bakalım ne olacak? tabii o zamana kadar ölmezsem…