Sağlıklı bir şekilde iletişim kurmanın aslında bir çok kuralı vardır. Her insan farklı bir düşünceye farklı bir reaksiyona sahip olabilir. Tabiki dünyadaki her insanla sağlıklı iletişim kurmak mümkün değil ama kendinizi iyi ifade etmek, sağlıklı iletişimin ilk adımıdır. Bir çok kişisel gelişim kitabı okuyup bitirdim. Aslında hepsinin ortak bir yanı vardı. Nedir diye soracak olursanız, o kitaptalardaki yazıların her şeyi sizden beklemesiydi. Burdan anlaşıldığı gibi, sağlıklı iletişimin bir diğer kuralıda bir çok görevi üstlenmenizdir. Fakat bunu kendiniz için yaptığınızı düşünürsek, pekte emekler boşa gitmiş sayılmaz diyebiliriz. Konunun daha derinlerine inmeden ön bilgi vermek istedim. Şimdiden keyifli bir konu olmasını dilerim.
Kendinizi iyi ifade edin.
Bazı zamanlar olur ki, ortada hiç bir sorun yokken, doğru ifade edilmeyen durumlar sorun haline gelir. Kendiniz için düşünün. Karşınızda bir insan var, size kendini anlatıyor ama ya çıtayı biraz yüksek tutuyor yada dilinin ucuyla soğuk bir şekilde anlatıyor. Ne hissedersiniz? Çıtayı aşan için ilk izlenim palavracı olarak sizde oluşabilir. Soğuk konuşan içinde, muhabbetinede hiç doyum olmuyor diyerek bir espri yapabilirsiniz
dünyada yapılan bir araştırma sonucu garip bir istatistik okumuştum. Sanırım Avrupa da bir anket yapılıyor, belli bir kitlenin telefonu dinleniyor. Konuştukları kelimeler kayda alınıyor ve en çok telafuz edilen kelimeyi ortaya çıkartıyorlar. Sizce ne bu kelime? “Ben” kelimesi anketi kazanıyor. Burada vurgulamak istediğim, insanlar sürekli kendinden bahsetmeyi seviyor. Fakat insan kendini nasıl ifade etmeli? Dediğimizde şaşkın şaşkın kalıyor.
Kendimi nasıl ifade etmeliyim?
Bu durum aslında karakteri ve kişiliği oturmuş insanlar için pekte zor bir konu değil. Fakat susmayı, söylemeyi ve ifade etmeyi iyi bilen insanlar, böyle yazılar okuyup araştırmış insanlar oluyorlar genelde. Bu yüzden anlatmak lazım. Kendinizi ifade ederken olduğunuzdan fazla bir şey söylemeyin. Bu kesinlikle samimiyeti minimum seviyeye çeker. Artı konuştuğunuz insan sizin uçuk düşüncelerinizi bir palavra olarak görebilir. Bir çok kişi ile tanıştım ve muhabbetim olmuştur. İnsanları tanımayı ve insanlardan bir şeyler öğrenmeyi çok severim. Ve kendilerini anlatırken onları can kulağımla dinlerim. Bu güne kadar rast geldiğim insanlarda, genellikle bir mübalağa söz konusu diyebilirim. Olmamış bir şeyi olmuş gibi, ufacık bir şeyi kocaman göstermek gibi yanlışlara duşmemek lazım. Aynı zamanda kendinizi çok basit bir şekilde ifade etmekte yanlıştır. Bu size bir prestij kaybı olarak geri dönebilir. Mümkün olduğu kadar samimi, doğal, olduğu gibi bir uslupla yaklaşmanız sizin için ilk izlenim olarak iyi olacaktır.
İnsanlar ne duymak istiyor?
İnsanlarla sağlıklı iletişim kurmak isteyen insanların ipi göğüslemesi gerekiyor demiştik. İşte burada ipi elinize alabilirsiniz yavaş yavaş. Çünkü sağlıklı bir iletişim için size zorlu bir görev düşüyor. Karşınızdaki insanı iyi tanımanız gerekiyor. Ne konuşmak ister? Nelerden bahsetmeyi sever? Bütün bunları kestirecek bir potansiyel taşımanız gerek. Kendimden örnek vereyim. İngilizce kursuna giderken bir arkadaş edindim. Onunla tanışmamız şöyle olmuştu. Kendisi bol giyinmiş ve sürekli şapka takan biriydi. Cezanın son şarkısını dinledinmi dedim? O an çok şaşkın baktı, nereden anladı ceza dinlediğimi diyordu muhtemelen. Fakat bol giyimi ve şapkası onu zaten belli ediyordu. Farkında değildi. Aynı şekilde Senegal li bir bayanla tanışma fırsatım olmuştu. Ona yaklaşım sağlarken ilk kurduğum kelime ise Türkiye’de yaşam zor değilmi idi. Bu kelime üzerine hayatını anlatmıştı. İnsanları dinlemeyi sevdiğimi söylemiştim
Öfkeliyken kimseyi anlayamazsın
Çinlilerin çok sevdiğim bir sözü vardır. Mutluysan söz, Öfkeliyken karar verme
Ben söylemem sen anla
Böyle bir şey varmı sahiden? Varsa neden bize denk gelmiyor anlamış değilim. Bu nedenle insanlardan böyle bir şey beklemek biraz kolaya kaçmak gibidir. Bazı şeyler için zamanlama önemlidir. Eğerki doğru zamanda doğru yerde değilseniz, sahip olabileceğiniz bazı şeyleri kaybedebilirsiniz. İşte bu yüzden çok fazla hayal dünyasında yaşamaya gerek yok. Eğerki bir derdiniz varsa açık açık söyleyin. Açık açık söylenecek bir dert değilse, biraz daha sempatik ve gülerek espriye vurarak söyleyin. Sağlıklı bir iletişimde güler yüz, sempati ve cesaret etkilidir.
Kelime dağarcığı gelişmelimi?
Büyük üstad barış manço derki öğrenilmesi gereken ilk dil tatlı dildir. Sizce de öyle değilmi? Kesinlikle öyledir ama insanlar kendini ifade ederken dile başvururlar. Ve bir insanın kelime hazinesi ne kadar genişse verdiği örnekler, söylediği sözler o kadar tatmin edici oluyor. Bizim sevgili üstadımız var müzik konusunda almış bir insan. Onunla muhabbet ederim bazen whatsap da, kullandığı çoğu kelimeyi Google de aratırım. Sanki başka bir dili konuşuyor gibi konuşur. Artık tarihe geçmiş deyimleri kullanır. Hazine biriktirmek güzeldir bir bakıma ama bu denli olması bazen sıkıcı olabilir. Yani genel olarak güncel kelimeleri hazinemize atıp, onları bol bol telafuz etmenizde fayda var. Şarkı sözü yazarlarını düşünün. Halka hitap etmek isterler. Bunun yolu ise onlara anlaşılır bir dille seslenmek ten geçer.
Siz bu konuda neler düşünüyorsunuz?
Yaşanmış, okunmuş ne birikimim varsa hepsini yazmak istedim. Muhakkak unuttuğum veya şuan aklıma gelmeyen fakat aklımda olan bir çok şey var. Makale başında ne demiştim? Sağlıklı bir iletişimin bir çok kuralları vardır. Herkesin kendi kendine geliştirdiği, veya bir başkasından örnek aldığı iletişim tarzları olabilir. Sizlerden ricam, bu makale altında bunları yorum olarak yazmanız. Yazılan her yorum yapılan bu işe bir katkıdır diyebilirim. Çorbada sizinde tuzunuzun olmasını isterim. Okuyan ve katkı sağlayan herkese şimdiden teşekkür ederim. Sağlıklı ve keyifli forumlar dilerim.