MS Tedavisinde Seçenek Çok

TÜRKİYE’DE

Yaklaşık 40 bin, dünyada ise yaklaşık 1 milyonun üzerinde MS hastası bulunuyor. MS hastalarına karşı toplumda, bilgi eksikliği nedeniyle birtakım ön yargıların bulunması bu hastalığa yakalananları zor durumda bırakıyor. MS hastalığı, diğer bir adıyla Multiple Skleroz, beyin ve omurilik (merkezi sinir sistemi) hastalığı olduğunu dile getiren Torbalı Tıp Merkezi Nöroloji Polikliniği Uzmanı Dr. Armağan Uysal, merkezi sinir sisteminin, sinirler boyunca vücudun farklı yerlerinde elektriksel mesajlar gönderen bir telefon santrali gibi olduğunu söyledi. Bu mesajların bilinçli ve bilinçsiz tüm hareketleri kontrol ettiğini belirten Dr. Uysal, “MS hastalığı, vücudun mikroplara karşı göstermesi gereken reaksiyonun bir şekilde yolunu şaşırarak sinir hücrelerini içeren yağlı kılıfa saldırmasıdır. Bu saldırıyla sinir hücrelerinin ritmi bozulur. Telefon kablolarını düşünün; telefon kablolarının üstü yalıtımı sağlayan plastikle kaplıdır. Sinir hücrelerini içeren bu yağlı kılıf zarar gördüğü durumda telefon kablosu gibi içerisinde yer alan teller bir birine çarpar ve kişilerin sinir hücrelerinin ritmi bozulur. Sağlıklı insanlarda hiçbir yabancı cisim beyin omurilik sıvısını geçemez. Beyin omurilik sıvısı bir bariyer ile buna engel olur. Fakat MS hastalığında bu mekanizma da bozulur. Bir şekilde tetiklenmiş bağışıklık sistemi hücreleri bu bariyeri geçerek beyin omurilik sıvısına saldırır. Bu hastalık kişiye münhasır bir hastalıktır. Hastalığın seyri de kişiye münhasırdır; yani hastalığın nasıl seyredeceği kişiden kişiye değişir, yani başkasına bakarak bu hastalığın seyri böyle olur denemez.” ifadelerini kullandı.

“HER MS HASTALIĞININ SEYRİ AYNI DEĞİLDİR”

TÜRKİYE’DE görülme sıklığı 100 bin kişi de 40 kişi olduğunu ve yaklaşık 35 bin MS hastası bulunduğunu kaydeden Dr. Uysal, “Genelde 20 ila 40 yaşları arasında ve özellikle kadınların sık sık yakalandığı bir hastalık türüdür. Hastalığa sebep olan etkenler arasında sigara, D vitamini eksikliği, çeşitli viral enfeksiyonlar, genetik, aşırı tuz tüketimi ve obezite gösterilmektedir. Hastalığın şiddeti sinir sisteminde etkilenen yere ve MS’ in tipine göre kişiden kişiye değişiklik gösterir. Belirtileri arasında sıklıktan azalana göre, güç kaybı, görme kaybı, his kaybı, çift görme, baş dönmesi, idrar problemleri gibi bulgular dışında denge kayıpları, yorgunluk ve halsizlik de görülebilir. Tanı nörolog muayenesi ile ve görüntüleme yöntemlerinden MRG (Manyetik Rezonans Görüntüleme) ile konulur. Beyin omurilik sıvısı (BOS), nöroloji kliniklerinde yapılan uyandırılmış potansiyeller tanı için kullanılan yardımcı tanı tetkikleridir. MRG’ de beyinde plak dediğimiz myeline karşı oluşmuş lezyonlar MS’ e özel MRG lezyonları görülür. Hastalık gebelik için engel teşkil etmemekle birlikte, çocuk istendiği takdirde mutlaka hekim ile işbirliği kurmak gerekmektedir. Bir MS hastasına yapılacak aşılarda da mutlaka hastayı takip eden hekimin onayının alınması gerekir. Her MS hastalığının seyri aynı değildir. Halk arasındaki yaygın inanca göre MS hastaları mutlaka tekerlekli sandalyeye mahkûm olmak zorunda da değildir. Bugün itibarı ile tedavide çok farklı yollarla kullanılabilen ilaçlar (deri altına yapılabilen iğneler, ağız yoluyla alınan haplar, damardan belirli aralıklar ile verilen ilaçlar) hastanın hastalığına göre tercih edilmektedir. Hastalığı durdurmakta geçtiğimiz yıllara göre nispeten iyi yerlerdeyiz. Tedavide hekim ile işbirliğinde olunmalı, Fizik Tedavi ve diğer tedavilerden faydalanılarak hasta için maksimum fayda sağlanmalıdır. Şunu hatırlatmakta fayda var. Yaşadığımız hayatı bir film gibi görebilirsek MS hastalığı bu filmin sonu değildir.” şeklinde konuştu.

http://torbaliege.net/10594/ms-tedavisinde-secenek-cok.html