Kemik Kanseri (Tümörü) Tanısı ve Tedavisi
Kemik tümörleri genellikle iyi huylu olmakla birlikte, çocukluk ve gençlik dönemlerinde farklı nedenlerle çekilen röntgenler sayesinde tespit edilebilen hastalıklardır. Kötü huylu olanları yani diğer bir deyişle kemik kanserleri ise, vücutta iki farklı şekilde ortaya çıkar. Kanser kemikte çıkabilir veya akciğer, böbrek ve prostat kanserlerinin metastazı olarak kemikte kendini gösterir.
Kemik sağlığının temel unsuru kemik yoğunluğudur. Bu yoğunluk kemikteki kalsiyuma bağlı olarak 20 - 30 yaş aralığında en üst seviyeye ulaşır. Bu yaşlardan sonra kemik yoğunluğunu korumak adına bazı noktalara dikkat etmek gerekir. Karşılaşılan kemik sorunlarının en belirgin sebepleri arasında spor yaralanmaları, yanlış beslenme ve fiziksel olarak hareketsizlik yer almaktadır. İlerleyen yaşla birlikte kemikteki sistematik hastalıklar da artar ve bu hastalıkların yan etkisi olarak kemik tümörü oluşma riski oldukça artar. Kemik tümörü genellikle vücutta herhangi bir belirti vermeden ilerlediği için, bir kemik ağrısı durumunda hemen bir uzman doktora başvurulmalıdır.
Kemik Tümörleri Risk Faktörleri
Kemik kanseri ülkemizde çok sık görülen bir kanser çeşidi değildir. Her yıl yaklaşık 150 kişide osteosarkom (kemik kanseri) vakası görülmektedir. Özellikle gençlerde bu hastalık sıkça görülür ve bu hastalığın nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, yine de belirgin bazı risk faktörlerinden söz edilebilir. Örneğin, kemik kanseri erkeklerde daha sık görülür ve daha çok uzun boylu insanlarda görülen kemik tümörünün daha hızlı gelişim göstermesi de bir diğer risk faktörü olarak belirlenmiştir. Kemik kanseri, siyahi ırka mensup kişilerde beyazlara oranla daha sık görülür. Bütün bunlara ek olarak, neredeyse her hastalıkta olduğu gibi kemik tümörlerinde de genetik faktörler, kalıtsal olarak ailede bu hastalığın daha önce görülmüş olması en önemli risk faktörlerinden biridir.
Kemik Kanseri (Tümörü) Tanısı
Kemik kanserini teşhis edebilmek için genellikle röntgen sıkça başvurulan ve kesin sonuç verebilen en basit yöntemdir. Özellikle çocuklarda ve gençlerde uzun süre geçmeyen kemik ağrılarının nedenini araştırmak amacıyla yapılan tek kemik kanseri tanı yöntemi olarak kabul edilebilir.
Kemik Kanseri (Tümörü) Tedavisi
Diğer kanser çeşitlerinde olduğu gibi kemik kanseri tedavisinde de en önemli ve en büyük amaç hastanın hayatını kurtarmaktır. Bu nedenle kimi zaman kol veya bacak kayıpları yaşansa da ilk amaç hayatta kalmak olduğundan uzuvları korumak tedavide ikinci plandadır. Yine de, günümüzde bu kayıpların oranı ilerleyen tıp teknolojileri sayesinde %10’a kadar düşürülmüştür. Estetik görünüm kaygısı tedavide en son sıradadır. Kemik tümörü tedavisi tümörün iyi veya kötü huylu olmasına göre farklılık gösterir.
Kemik Kanseri Tedavisinde Yedek Kemik Mucizesi
Küçük çocuklarda görülen kemik tümörü vakalarında bazen, büyüme kıkırdağı ve eklem yüzü kemikle birlikte kesilip atılmak zorundadır. Çocuğun bacağını kesmek yerine, fibula kemiği büyüme kıkırdağına zor bir operasyon ile mikroskop eşliğinde dikilir ve nakledilir. Böylece, hem eklemi onaran hem de büyüme yeteneğini kaybetmeyecek bir uzuv elde edilmiş olur. Bu zor operasyon çok büyük bir uzmanlık gerektirir ve dünyada yalnızca sayılı bir kaç merkezde yapılır. Bu sayede çocuklar normal yaşam kalitelerini sürdürmekte, örneğin spor dallarında profesyonel olarak devam edemese bile amatör olarak söz konusu sporları rahatlıkla yapabilmektedir.
Bazen, hastaların kalçasına kadar uyluk kemiği tamamen kanserle kaplı olabilmektedir. Bu gibi durumlarda da vücutta bacaklarda birer adet bulunan fibula kemiği birleştirilerek 40 santimetrelik bir boşluk oluşturulabilir. Bu boşluk -180 derecede dondurulmuş kemik ile doldurulur. Operasyon sonrasında genelde bir yıl içerisinde vücut onu kendi kemiği gibi kabul eder ve hasta iyileşir.
Belge: Kemik Tümörleri.docx (15.5 KB)