Besi̇n Değerleri̇ni̇n Düşmesi̇

BESİNLERİN DEĞERİNİN DÜŞMESİ

Ah nerede o 60 yıl önceki yiyecekler!

Suni tarım koşulları 60 yıl önceye kıyasla sebze ve meyvelerin içeriğindeki vitaminleri neredeyse yok etti. 1950’deki bir elmanın vitamin değeri 2017’deki bir elmanınkinden 100 kat fazla…

Meyve ve sebzedeki besin değeri düştü. Amerika, İngiltere ve Kanada’dan uzmanlar, konuyla ilgili 1997- 2015arasında bir araştırma yaptı. Araştırma, gıdalardaki besin değerinde düşüş olduğunu ortaya koydu.Worldwatch Enstitüsü’nden araştırmacı Brian Halweil, besinlerin gün geçtikçe daha yağlı ve şekerli olduğunu ancak sağlıklı bir yaşam için gerekli olan besin değerinden fakir olduğunu söyledi. Araştırmaya göre; gıdalardaki GDO şüphesi, tarım ilaçları gibi olumsuz etkenler düşündürücü.

Meyve ve sebzedeki A ve C vitamini ile protein, fosfor, kalsiyum, demir ve mineraller azaldı.

Yarım yüzyılda tarım ürünlerindeki bazı besin değerleri önce yarı yarıya düştü. Bu oran sonra dörtte bire ve en sonunda da 100’de bire kadar indi. 50 yıl önce yetişen bir elmanın içerdiği C vitamini, günümüzde yetişen bir elmanın 100 katı kadar. Bir insanın kemik ve cilt onarımı için 400 miligram C vitaminine ihtiyaç var. Eskiden bu miktar sadece 1 elmada mevcutken, şimdi ise marketlerde satılan Golden türündeki 1 elmada sadece 4 miligram C vitamini bulunuyor.

21 PORTAKAL 1 PORTAKAL EDİYOR

Kanadalı araştırmacı Jeffery Christian’ın yaptığı bir araştırma ise bağışıklık sistemi için çok önemli olan A vitamininin gıdalarda giderek azaldığını ortaya koyuyor. Araştırmaya göre 50 yıl önce yetişen bir elma 90 miligram A vitamini içerirken, 1999’da yetişen elmalar 50 miligram içeriyor. 50 yıl önceki bir portakalın besin değerini alabilmek için şimdi 21 portakal yemek gerekiyor. Eskinin 1 şeftalisi ise şimdinin 26 şeftalisine eşit besin değeri taşıyor. David Thomas isimli Amerikalı bir araştırmacının yaptığı araştırmya göre kırmızı et, eskisine oranla yüzde 50 daha az demir içeriyor. Teksas Üniversitesi’nin yaptığı bir çalışmada ise brokolilerin içerdiği kalsiyum miktarının eskisine kıyasla 4’te 1’e düştüğü belirtiliyor.

ÇÖZÜM BİYOLOJİK TARIM MI?

Organik ürünlere olan talep ise gün geçtikçe artıyor. Ancak organik ürünlerde besin değerleri diğerlerine oranda daha mı fazla? Gıdalardaki besin değeri sadece organik olmasıyla değil, yetiştiği toprağın zenginliğiyle doğrudan bağlantılı. Ayrıca ürünlerin erken toplanması ve yetiştirilme şekli de besin değerini etkileyen birçok etken arasında yer alıyor. Bu nedenle biyolojik tarımla yetişmiş ürünler vaktinden önce toplanırsa besin değeri bakımından fakir kalıyor. Bu nedenle tüketicinin satın aldığı gıdayı seçerken dikkatli davranması gerekiyor. Ancak gıdalarda yapılan hileler tüketicilerin iyi gıdayı kötü gıdadan ayırt etmesini imkânsız hâle getiriyor.

BESIN TAKVIYELERININ OYNADIGI ROL COK ONEMLI …

Ülkelerin ve hatta aynı ülkedeki farklı bölgelerin ekonomik ve sosyal durumlarına göre değişmekle beraber besin değeri yüksek gıda ürünlerini her zaman kolayca ve ekonomik şekilde elde etmenin mümkün olmadığını aktaran Prf. Dr. Erkan, böyle durumlarda yeterli ve dengeli beslenebilmek için besin takviyelerinin oldukça önemli hale geldiğini sözlerine ekledi. Prf. Dr. Erkan, “Doğal ve kontrollü ortamlardan elde edilip güvenli koşullarda hazırlanmış besin desteklerini düzenli ve tavsiye edilen şekilde tüketerek vücudumuzun ihtiyacı olan protein, karbonhidrat, vitamin, mineralleri ve neredeyse yan elementleri büyük oranda karşılamamız mümkündür” diye konuştu.

Sebze ve meyveler olgunlaştığında ve hasat edildiğinde besin öğeleri açısından çok zengindir. Ancak hasat edilen sebze ve meyvelerin bozulma sürecini hızlandıran su içerikleri (su aktivitesi) de yüksektir. Bu sebze ve meyvelerin pazar veya marketlere ulaşması, ardından son tüketici ile buluşması ortalama 1-2 hafta, sonrasında tüketilmesi ise birkaç gün sürebilir. Bu zaman zarfında sebze ve meyvelerin muhafaza edildiği koşullar (sıcaklık, nem) hem bozulmayı hem de besin değeri kayıplarını arttırabilir. Özellikle su kaybına bağlı olarak B grubu vitaminlerin kaybı, oda ısısında beklemeye bağlı olarak da C vitamini kaybı gerçekleşebilir.

Sebze ve meyveler yıkama, ayıklama, doğrama, kabuk soyma veya çekirdek çıkarma işlemlerinin ardından tanelerin büyüklüğüne göre 85-98ºC aralığında, uygulanan sıcaklığa bağlı olarak, 2-8 dakika süreyle haşlanır. Böylelikle sterilizasyon sağlanır, bozulmaya neden olan enzimlerin aktiviteleri durdurulur ve besin değeri korunmuş olur.